Yazan: Turgut Şişman
John Le Carré’ın En İyi 10 Romanı Hakkında Kısa Bilgi
John Le Carré, yazarlık kariyerine Ölüme Çağrı isimli kitabı ile başlamıştır. Ölüme Çağrı romanı, Carré’in en ünlü roman karakteri George Smiley’nin ortaya çıktığı ilk roman olma özelliğini de taşır. Romanda bir intihar sonucu zan altında kalan Smiley’nin macerasını anlatmaktadır. Yazarın ikinci kitabı Cinayetin Parıltısı romanında George Smiley’nin maceraları devam ederr. Londra’da köşesine çekilen Smiley, Dorset’te işlenmiş olan bir cinayet sebebiyle yeniden ortaya çıkar ve maceralarına kaldığı yerden devam eder.
Yazarın en ünlü ve ödüllü kitabı Soğuktan Gelen Casus, soğuk savaş yıllarındaki gerilimin en yoğun olduğu 1960’lı yıllarda geçiyor ve George Smiley’nin de içerisinde olduğu birtakım gizemli, politik oyunları konu almaktadır. Smiley’nin gizli görevlerini ve maceralarını konu alan
John Le Carré, Köstebek isimli romanında Smiley’nin emeklilik günlerinin bir içeri sızma haberi ile yarıda kesilmesi ve köstebeğin ortaya çıkarılma çabasını konu almaktadır. Bu roman Karla üçlemesinin ilk kitabıdır. Bu kitabın dışında üçlemenin içerisinde Bir Öğrenci Gibi ve Smiley’nin Dönüşü kitapları da bulunmaktadır. Üçlemenin ikinci ve üçüncü kitaplarında da casus Smiley yeni maceralara ve gizli görevlere atılmaktadır. Yazarın Casusun Mirası isimli romanı ise bugünü ve soğuk savaş dönemini birlikte ele aldığı ve daha önce yazdığı kitaplarındaki karakterleri bir araya getirdiği bir kitap olma özelliğini taşımaktadır.
Gece Müdürü romanı, yazarın casusluk konusu dışında yazdığı romanlar içerisinde en iyilerinden kabul edilmektedir. Roman, silah kaçakçılığı ve uyuşturucu tacirlerini konu almaktadır. Yazarın soğuk savaş sonrasında yazdığı en iyi romanlardan kabul edilen bir diğer roman ise Küçük Trampetçi Kız’dır. John Le Carré bu kitabında İsrail ve Filistin arasında yaşananları ve terörizmin boyutunu gerçekliklere dayanarak anlatmaktadır.
John Le Carré’in sevilen romanlarından bir diğeri de Bir Küçük Alman Kasabası adındaki casus romanıdır. Roman, Almanya’nın küçük bir şehrini ve eski Nazilerin iktidara geri dönmesi ile ilgili korkuları konu almaktadır.
John Le Carré Kitapları Hangi Sıra İle Okunmalı
John Le Carré, İngiliz Dışişlerinde istihbaratçı olarak çalışırken yazarlık kariyerine başlamış ve hem ilk romanlarını hem de soğuk savaşın bitimine kadar olan pek çok romanını casusluk üzerine yazmıştır. John Le Carré, yazdığı en ünlü casus romanlarında, edebiyat dünyasının bilinen karakterlerinden George Smiley karakterinin hikayelerini yazmış ve büyük başarılar elde etmiştir. Bu sebeple yazarın kitaplarının okunması sırasında ilk okunması gereken eserler, en çok yazdığı konu olan casusluk kitapları ve özellikle de Smiley karakterinin maceralarını konu aldığı kitaplardır.
John Le Carré, casus romanlarının sonrasında ise genellikle terörizmle mücadele konularına yönelmiştir. Yazarın casus romanları dışında yazdığı en iyi romanlardan kabul edilen A Little Drummer Girl (Küçük Trampetçi Kız) yazarın casus romanları serilerinden sonra okunacak kitaplar arasında ilk sırada yerini almaktadır.
John Le Carre’in En Önemli Kitabı
John Le Carré, en ünlü ve pek çok ödül sahibi romanı The Spy Who Came in from the Cold ( Soğuktan Gelen Casus) olarak bilinmektedir. Yazıldığı dönemde edebiyat dünyasında büyük yankı uyandıran Soğuktan Gelen Casus romanı, yazarın en sık kullandığı konu olan casusluk konusunu işlemektedir. Roman yazıldığı yıl İngiltere’de en suç romanlarına verilen CWA Dagger ödülünü kazanmış, onu takip eden yıl ise Amerika’da en iyi suç ve gizem romanlarına verilen MWA Edgar ödülünü almıştır. Soğuktan Gelen Casus romanı bunun yanı sıra Time dergisi tarafından açıklanan “Tüm Zamanların En İyi 100 Romanı” listesine girmiştir. Roman, 2005 yılında ise “Dagger of Daggers” (Dagger ödülü alan kitaplar içerisinde en iyi kitap) ödülünü almaya layık görülmüştür.
Soğuktan Gelen Casus romanının uluslararası başarısı, John Le Carré’in istihbarattaki görevini bırakmasına ve tamamen yazarlık kariyerine odaklanmasına yol açmıştır. Roman halen pek çok eleştirmen ve okur tarafından dünyanın en iyi casus romanı olarak anılmaktadır.
