Yazan: Turgut Şişman
- yüzyılın en ünlü casuslarından biri olarak bilinen “Ankara Casusu Çiçero” Arnavut kökenli bir Türk vatandaşı olup 1904 Priştine’de doğdu. 1918 yılında Sırpların Priştine’yi işgalinden sonra ailesi ile birlikte İstanbul’a geldi. Askerlik görevini Çankaya’da Atatürk’ün yanında yaptığı biliniyor. İngiliz Büyükelçiliğinde çalışırken Nazi Almanya’sına servis ettiği özel bilgilerle dönemin en ünlü casusluk faaliyetine imza atmıştır. Son derece sıra dışı bir yaşam öyküsüne sahip Çiçero’nun hikâyesi beyaz perdeye de aktarıldı. Çiçero kimdir ve kim için casusluk yapmıştır? Gerçek adı nedir ve nerelidir? Bu ve benzeri sorular sinemaseverlerin ve yakın tarihe ilgi duyan okurların en çok araştırdıkları konuların başında geliyor.
Çiçero’nun gerçek adı nedir?
- Dünya Savaşı yıllarında casusluk faaliyetleri sürdüren Çiçero’nun asıl adı Elyasa (İlyas) Bazna’dır. Arnavut asıllı olup 1904 yılında Piriştina’da doğmuştur. 1918 yılında Sırpların Piriştina’yı işgali ile İstanbul’a gelmiş ve askerlik hizmetinin bir bölümünü Çankaya’da Atatürk’ün yanında yapmıştır. Çiçero 2. Dünya Savaşı yıllarında ilk olarak Yugoslavya Krallığı büyükelçisinin daha sonra da Almanya büyükelçilik müsteşarının uşaklığını yapmıştır. Almanya Büyükelçiliğnde, büyükelçinin mektuplarını okurken yakalanması ile işten çıkarılmış. 1943 yılının Eylül ayında İngiltere’nin Ankara Büyükelçisi Hugge Knatchbull-Hugessen’in özel uşağı olarak işe alınmıştır. İngiliz Büyükelçiliğinde ingilizce bilmediği düşünülmüş ve aptal biri olarak tanınmış. Bu nedenle ajan olma ihtimali üzerinde durulmamış. Büyükelçi Hugge Knatchbull-Hugessen ile samimiyeti ilerletmiş ve güvenini kazanmıştır. Bunun en önemli nedeni sesinin güzelliği ve operaya olan merakıdır. Bu samimiyetin boyutu büyükelçiye banyosunda yardım ederken ona opera aryaları söyleyecek kadar ileri gittiği rivayet edilir.
İngiliz Düşmanı Çiçero
İlyas Bazna açısından durum daha farklıdır. O babasının ölümü için İngilizleri suçlar. Ayrıca para hırsı oldukça fazla biridir. 1943 yılında Almanlarla iletişime geçerek belge başına 20.000 sterlin ücretle casusluk yapmak için anlaşır. İlk zamanlar fazla ciddiye alınmayan Bazna, Normandiya Çıkartması ile ilgili verdiği bilgilerin doğru çıkması ile Almanların güvenini tam anlamıyla kazanır.Almanlar Normandiya Çıkartmasında Bazna’nın verdiği bilgilere itibar etmeyerek büyük bir hezimete uğramıştır. Daha sonraki gelişmelerde İngiliz Büyükelçiliğinde bir ajan olduğu anlaşılır ve zamanla Bazna için çember daralmaya başlar. Alman Büyükelçiliğine “Çiçero” kod adıyla Bazna 300.000 sterlin bedelinde evrak iletir ve yakalanacağını anlayınca Arjantin’e kaçar. Fakat Arjantin’de onu kötü bir sürpriz bekler. Zira Almanlardan aldığı sterlinler sahte çıkar. Almanya, İngiliz Hükümetini zor duruma sokmak için sahte sterlin basmış ve Bazna’ya ödemeyi de bu sahte paralarla yapmıştır. Bu olaydan sonra yoksul bir hayat süren Bazna, 1962 yılında anılarını yazdığı “Ben Çiçeroyum” isimli kitaptan az da olsa bir gelir elde etmeyi başarır. 1970 yılında 66 yaşında Almanya’da yoksulluk içinde hayata veda eder.
Ünlü Casus Çiçero’ya Bu İsmi Kim ve Neden Verdi?
Bazna’nın kişisel yetenekleri sadece güzel arya söylemek ile sınırlı değildir. Aynı zamanda son derece güzel söz söyleyebilen iyi bir konuşmacıdır. Konuşma sanatına hâkim oluşu Alman Büyükelçisi Franz von Papen ‘in dikkatini çeker ve ona kod adı olarak Sicherheitsdienst yani “Çiçero” adını uygun görür. Bilindiği üzere M.Ö 100 yıllarında yaşamış Roma’lı düşünür Çiçero’da ünlü bir hatip olup dünyada düşünerek konuşmanın ve doğru söz söylemenin üstadı olarak kabul edilir.
Çiçero filmi, Oyuncuları ve Çiçero Nerede Çekildi?
Casusluk hikâyeleri ve casuslar insanların en fazla ilgi duydukları konular arasındadır ve gerek sinemada gerekse edebiyatta birçok eserin konusu olarak yer bulurlar. Çünkü insanlar için gizlilik ve gizli yapılan faaliyetler her zaman merak konusudur. Çiçero’nun hayatı da beyaz perdeye uyarlanarak Türk izleyicisi ile buluşturuldu. Çiçero’nun oyuncu kadrosunda, Erdal Beşikçioğlu, Burcu Biricik, Cem Kurdoğlu, Ertan Saban, Altan Erkekli gibi güçlü oyuncular bir araya geldiler.
Günümüzün güçlü aktörlerinin yanında ayrıca o dönemin en güçlü siyasi aktörleri olan İsmet İnönü, Churchill, Hitler, Stalin ve Roosevelt’in aynı filmde gösterilmesi açısından da filmin izlenmeye değer olduğu düşünülebilir. Filmde bir diğer dikkat çekici vurgu ise Nazi Almanya’sının insanlık dışı uygulamalarından biri olan T4 programıdır. Bu program doğuştan engelli Alman çocuklarının geleceğe sağlıklı gen aktarımı yapamayacakları düşünülerek kitlesel olarak imha edilmesini içeriyor.
18 Ocak 2019 tarihinde vizyona giren film İlyas Bazna’nın hayatını konu alarak kurgulandı. Yönetmenliğini Serdar Akar’ın yaptığı filmin senaristi ise Ali Can Yaraş ’tır. Filmin çekimleri Berlin, Macaristan, İstanbul ve Ankara’da gerçekleştirildi ve ortalama 8 hafta sürdü.